Bayramlar sevdiklerimiz ile birlikte, huzurun farkına vardığımız günlerdir. Dayanışmayı, paylaşmayı en önemlisi aile kavramını en iyi hissettiğimiz anlardır. Bayramlaşmak, el öpmek, büyük küçük aynı sofra etrafında toplanmak nice güzel değerlerimizdendir diyerek alıyorum kalemimi elime ve Ramazan Bayramımız kutlu olsun diyerek başlamak istiyorum.

Ramazan Bayramı maneviyatı yüksek Ramazan ayının en güzel meyvesidir. Sabretmeyi, şükretmeyi bir nebze öğrendikten sonra bolluğa kavuşunca açlığı, yoksulluğu unutmamak gerekir. Bir de unutmamamız gereken beslenmemize dikkat etmektir. Ramazan ayında yavaşlayan metabolizmamızı zorlamamalıyız bilakis toparlamalıyız diyerek artık makalemin asıl konusuna giriş yapabiliriz.

Yeterli ve dengeli beslenme hayatın her döneminde önemli olduğu gibi Ramazan Bayramında da büyük önem taşımaktadır. Özellikle Ramazan ayı sıcak ve uzun günlere denk geldiği için vücuttan kaybolan enerji ve sıvının bu dönem sonrasında yerine konulması  gerekmektedir.

Ramazan ayında günlük öğün sayısının azalması ve beslenme düzeninde meydana gelen değişiklikler nedeniyle, kişiler bayramda öğün sayısının artması ve daha fazla yemek yeme istediğinden ötürü bazı sindirim sistemi rahatsızlıkları ile karşılaşabilirler. Bunların en önemlisi hazımsızlık ve mide problemleridir.

Geleneksel olarak bayramda ikram edilen şeker, çikolata ve hamur işleri, börek, baklava  gibi gıdalar kan şekerini hızla yükselten, enerji içeriği yüksek gıdalardır. Bu gıdaları bayramda birdenbire sık tüketmek sindirim sistemi problemlerine ve kan şekerinin hızlı yükselmesine neden olarak çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat edilmeli, aşırıya kaçılmamalıdır. Bayram ve bayram sonrası sağlıklı beslenme önerileri şunlardır;

Dört Besin Grubu: Süt grubu, et grubunda, sebze-meyve grubu ve tahıl grubuna giren besinler her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmelidir.

Kahvaltı: Bayram sabahı hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalıdır. Kahvaltıda kızartma, kavurma yöntemleriyle pişirilmiş besinler tüketilmemelidir. Bayram ziyaretlerinde geleneksel olarak tatlı ikramı olacağından kahvaltıda şeker, bal gibi tatlı besinlerin bulundurulmaması yararlı olacaktır. Az yağlı peynir, haşlanmış yumurta tercih edilmelidir. Sucuk, salam, sosis gibi yağlı besinlerden, hamur işi gıdalardan sakınılmalıdır. Tam buğday ekmeği kan şekerini kontrol altında tutar ve tokluk hissi verir.

Öğün: Besinler iyi çiğnenmeli, azar azar ve sık öğünlerle yenilmelidir.

Bayram Tatlısı: Ramazan bayramı boyunca tatlı, çikolata tüketimine dikkat edilmeli, çevrenin ısrarcı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmalıdır. İkramda bulunurken ise hamur işi tatlılar yerine sütlü tatlılar, taze veya kuru meyveler sunulmalıdır.

Sıvı Tüketimi: Oruçtan çıktığımız bu ilk günlerde artmış sıvı ihtiyacımızı karşılamalı su tüketimini en az günde 2 litre olacak şekilde  arttırmalı, içecek olarak şekersiz komposto, kilo problemi ve diyabet yok ise taze sıkılmış meyve suları, ayran ve mineral suyu tercih edilmelidir.

Sebze ve Meyve Tüketimi: Ramazan ayı süresince oruç tutma nedeniyle yaşanan kabızlık gibi bazı sindirim sistemi rahatsızlıklarının önlenmesi açısından lif içeriği yüksek ve mevsiminde olan sebze ve meyve tüketilmelidir. Yetişkin bireyler imkanlar dahilinde günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmelidirler. Lif içeriği yüksek bu besinler aynı zamanda kan şekerinin de hızla yükselmesini engellerler.

Demliğe Çubuk Tarçın, Tane Karanfil Atın: Çayı demlerken; demliğe bir adet çubuk tarçın ve 3-4 tane karanfil ekleyin. Böylece hem çaya lezzet katmış, hem şeker kullanımını azaltmış, hem de kan şekeri üzerine olumlu etkiler yapmış olacaksınız. Özellikle yaşlılar ve tansiyon hastalarının gün boyu kahve ve çay tüketimlerine dikkat etmeleri, bitki çaylarını tercih etmeleri, günde 2 fincandan fazla kahve tüketmekten kaçınmaları önerilmektedir.

Gece Yemek Yenmemeli: Ramazan boyunca önerilen sahur yemekleri ramazan sonrası gece yemek seklinde sürdürülmemeli, gece öğününde meyve, yoğurt gibi besinlerin tüketimi tercih edilmelidir.

Pişirme Yöntemi: Yemek pişirme yöntemi olarak kızartmalar yerine haşlama, fırın ve ızgara tercih edilmelidir.

Fiziksel Aktivite: Her gün düzenli yapılan fiziksel aktivite, fiziksel ve zihinsel sağlığı olumlu yönde etkilemekte, oruç tutma nedeniyle azalan metabolizma hızının artmasına imkan sağlamaktadır.

Özet olarak; bahsettiklerime dikkat edip, özellikle Bayramda tatlıyı fazla kaçırmadığınız takdirde, birazda fiziksel hareketinizi artırarak metabolizmanızı hızlandırıp eski halinize dönebilirsiniz.

Son olarak, büyüklerimin ellerinden ve küçüklerimin gözlerinden öperek herkese hayırlı bayramlar diliyorum…